Kandil Hangi Yağ Kullanılır? – Işığın Kalbine Doğru Bir Yolculuk Bazen küçük bir ayrıntı, geçmişle bugün arasında köprü kurar. Bir kandil alevi mesela… Yavaşça yanarken hem karanlığı dağıtır hem de binlerce yıllık insan hikâyesini fısıldar. Işığın bu büyüsünü mümkün kılan şeyin ardında ise basit ama derin bir gerçek vardır: yağ. Peki, bir kandil hangi yağ ile yanar? Hangi yağ daha uzun ömürlü, daha temiz ve daha anlamlıdır? Gel, birlikte ışığın kökenine doğru bir yolculuğa çıkalım. — 🌿 Işığın En Eski Yakıtı: Bitkisel Yağlar İnsanlık tarihinin en eski kandilleri, binlerce yıl öncesinde Mezopotamya’nın, Mısır’ın ve Anadolu’nun topraklarında yanıyordu. O dönemin insanları…
8 YorumLezzet Dolu Hikayeler Yazılar
Toplumsal Yapının Aynasında Türklerin Hareketliliği: Göçebe mi, Konar Göçer mi? Toplumları anlamak, yalnızca geçmişte yaşadıkları olayları değil; bu olayların düşünce biçimlerine, toplumsal ilişkilerine ve kültürel kodlarına nasıl yansıdığını çözümlemeyi gerektirir. Bir sosyolog olarak sahada yaptığım gözlemler, Türk toplumunun köklerinde yatan hareketliliğin —yani “yer değiştirme” pratiğinin— yalnızca fiziksel bir eylem olmadığını, aynı zamanda toplumsal bir davranış biçimi olduğunu gösteriyor. Bu bağlamda, “Türkler göçebe mi, konar göçer mi?” sorusu tarihsel bir tartışmadan çok, bugün bile toplumsal yapımızı şekillendiren dinamik bir olguyu anlamakla ilgilidir. Göçebelik ve Konar Göçerlik Arasındaki Fark Göçebe topluluklar, sürekli hareket hâlinde olan; yerleşik bir mekâna bağlı kalmadan doğayla iç…
4 YorumTaksim Gezi Parkı Olayları Neden Çıktı? Ekonomi Perspektifinden Bir Analiz Ekonomi, sınırlı kaynaklarla yapılacak en verimli seçimlerin analizidir. İnsanlar, belirli bir kaynak setiyle belirli ihtiyaçlarını karşılamaya çalışırken, ekonomik kararlar alır ve bu kararlar toplumsal yapıyı şekillendirir. Peki, bir toplum neden toplumsal huzursuzlukla karşılaşır? Ekonomik anlamda bu huzursuzluk, kaynakların yanlış dağılımından mı, yoksa piyasa dinamiklerinin bireylerin refahını tehdit etmesinden mi kaynaklanır? 2013’te yaşanan Taksim Gezi Parkı olayları, tam da bu noktada, kaynakların nasıl yönetildiği, bireylerin ne tür kararlar aldığı ve bunun toplumsal refah üzerindeki etkileriyle bağlantılı olarak ortaya çıktı. Bu yazıda, Gezi Parkı olaylarının ekonomi perspektifinden nedenlerini inceleyeceğiz. Piyasa Dinamikleri ve…
8 YorumKonvansiyonel Olarak Ne Demek? Toplumun Görünmez Kalıplarını Anlamak Toplumsal yapıların bireyleri nasıl şekillendirdiğini inceleyen bir araştırmacı olarak sıkça şu soruyla karşılaşıyorum: “Neden bazı davranışlar doğal, bazıları ise garip sayılır?” Bu sorunun yanıtı, toplumların “konvansiyonel” dediğimiz alışılmış normlarına, yani ortak kabul gören davranış biçimlerine dayanır. “Konvansiyonel olarak ne demek?” sorusu, yalnızca dilsel bir merak değildir; aynı zamanda toplumsal düzenin nasıl işlediğini, bireylerin neden belirli kalıplara sıkıştığını anlamak için önemli bir sosyolojik sorudur. Konvansiyonel Kavramının Sosyolojik Anlamı “Konvansiyonel” kelimesi, geleneksel, yerleşik veya toplumca kabul gören anlamına gelir. Sosyolojik olarak bu kavram, toplumun ortak bilinç düzeyinde oluşturduğu kalıpları ifade eder. Bu kalıplar, bireylerin…
8 YorumKalsiyum Eksikliği Olanlar Ne Yemeli? Tutkulu Bir Sofra Sohbeti Kalsiyum deyince aklıma sadece kemikler gelmiyor; bir masanın etrafında toplanmış dostlar, paylaşılan tarifler ve nesiller boyu süren mutfak kültürü geliyor. “Kalsiyum eksikliği olanlar ne yemeli?” sorusu da bu yüzden tek bir tabakla değil, koca bir hikâyeyle cevaplanıyor: dünün alışkanlıkları, bugünün bilimi ve yarının sürdürülebilir sofraları. Hadi, samimi bir sohbette gibi; tabakları doldura doldura konuşalım. Hızlı özet: Yoğurt, peynir, kefir; kılçığıyla yenebilen küçük balıklar; tahin, susam, badem; koyu yeşil yapraklılar (ıspanak hariç, oksalat yüksek); kalsiyumla pıhtılaştırılmış tofu; kuru incir; kalsiyumca zengin maden suyu; D vitamini, magnezyum ve düzenli ağırlık taşıyan egzersiz ile…
8 YorumGranit En Çok Nerede Kullanılır? Kaynakların Ekonomisinde Bir Değer Analizi Bir ekonomist için her seçim bir fırsat maliyetidir. Doğal kaynakların sınırlı olduğu bir dünyada, hangi kaynağın nerede, nasıl ve ne kadar kullanıldığı; sadece piyasa fiyatlarını değil, toplumsal refahın yönünü de belirler. Granit de bu kaynaklardan biridir — doğanın milyonlarca yılda biçimlendirdiği, insan eliyle ekonomiye dâhil edilen bir yapıtaşı. “Granit en çok nerede kullanılır?” sorusu, yalnızca bir malzeme kullanımını değil, kaynak tahsisini, üretim tercihlerimizi ve sürdürülebilirliğe bakışımızı da sorgulatır. Ekonomik Bir Kaynak Olarak Granit Granit, yer kabuğunun derinliklerinde oluşan ve yüksek dayanıklılığıyla bilinen magmatik bir kayaçtır. Doğal kaynak sınıflandırmasında “yenilenemeyen maden…
Yorum BırakHayat Çizgisi Hangisi? — Avuç İçimizdeki Kader mi, Yoksa Google Maps mi? Bazı sabahlar kahveni alırsın, eline bakarsın ve düşünürsün: “Acaba şu çizgilerden hangisi beni CEO yapacak, hangisi kredi kartı borcuna mahkûm edecek?” Evet, bugün o meşhur meseleye dalıyoruz: hayat çizgisi hangisi? Ama merak etme, burası falcılık köşesi değil — mizahın, gerçeklerin ve biraz da “ben de öyleyim” dedirten itirafların durağı burası! Avuç İçi Felsefesi: Kader mi, Kafein mi? Bir düşünelim… Avuç içimizdeki çizgilere baktığımızda, kimimiz “vay be, benim çizgim baya uzun” der, kimimiz “benimki neden otoban değil de tali yol gibi?” diye hayıflanır. Halbuki, belki de o çizgi, sadece…
Yorum BırakA4 Gramajlı Kağıt: Ekonomik Perspektiften Bir İnceleme Kaynakların Sınırlılığı ve Seçimlerin Sonuçları Ekonomi, kaynakların sınırlı olduğu bir dünyada, bireylerin ve toplumların seçim yapma zorunluluğu ile şekillenir. Kaynakların sınırlılığı, hangi ürünlerin, hizmetlerin ve üretim süreçlerinin daha fazla değer taşıdığına dair kararlar almayı zorunlu kılar. Bu seçimlerin sonuçları, hem bireyler hem de toplumlar için uzun vadeli etkiler yaratabilir. Bugün, “A4 gramajlı kağıt” gibi bir ürün üzerinden, ekonominin işleyişine dair temel dinamikleri ve bireysel tercihlerle toplumsal refah arasındaki bağlantıları inceleyeceğiz. A4 gramajlı kağıt, günlük hayatta sıkça karşılaştığımız bir ürün olmasına rağmen, onun piyasadaki yeri, arz ve talep dengesi, fiyat dalgalanmaları ve toplumsal etkileri…
Yorum BırakGıdı Ameliyatı Ne Kadar? Psikolojik Bir Mercekten Analiz Psikolog Olarak Bir Merak: İnsanların Güzellik Algısı ve Gıdı Ameliyatı Bir psikolog olarak, insanların bedenleriyle olan ilişkilerini, toplumun güzellik anlayışını ve bu unsurların kişisel kimlik üzerindeki etkilerini derinlemesine incelerim. Her bireyin, toplumun sunduğu “güzellik standartları”na uyma isteği, bazen aşırıya gidebilecek düzeylere ulaşabiliyor. Gıdı ameliyatı gibi estetik operasyonlar, dış görünüşe olan bu derin bağlılığın ve kendilik algısının bir yansıması olarak karşımıza çıkıyor. Peki, insanların gıdı ameliyatı gibi bir seçeneği tercih etmelerine neden olan psikolojik dinamikler neler? Ve bu tür bir ameliyatın psikolojik etkileri gerçekten ne kadar derindir? Bu yazıda, gıdı ameliyatının psikolojik boyutlarına…
6 YorumGök Gürültüsü Ne Zaman Biter? Psikolojik Bir Bakış Bir psikolog olarak, doğanın seslerinin insan zihninde nasıl yankı bulduğunu anlamaya çalışırım. Gök gürültüsü… kısa bir anda ortaya çıkar ama etkisi bazen saatler, hatta günler boyunca sürer. Bu doğa olayı sadece atmosferde değil, insanın iç dünyasında da bir dalgalanma yaratır. Peki, gök gürültüsü gerçekten ne zaman biter? Sesin kesildiği anda mı, yoksa kalbimizin attığı korkunun yatıştığı anda mı? Bu yazıda bu soruyu bilişsel, duygusal ve sosyal psikoloji perspektiflerinden ele alacağız. Bilişsel Psikoloji: Zihnin Sesleri İnsanın bilişsel sistemi, doğadaki ani ve güçlü seslere karşı yüksek bir duyarlılıkla evrimleşmiştir. Gök gürültüsü, beynin “tehlike algılayıcı”…
Yorum Bırak